Türkçe Deyimlerin Anlatım Özellikleri Nelerdir?

 DEYİMLER
*En az iki sözcükten oluşan, genelde mecaz anlamlı kullanılan, kalıplaşmış (değiştirilemez) söz gruplarıdır.
*Genelde bir eylem ifade ederler.
*Bazı deyimler gerçek anlamlı olabilir.

Babamın dönmesini dört gözle bekliyorum. Dışarıdan gelen sese kulak kabarttı. O günleri mumla arıyorum. Söylediklerime dudak büküyordu. Tabanları yağlayıp, kaçalım. Çoğu gitti, azı kaldı. (Gerçek anlamlı) Hem suçlu, hem güçlü. (Gerçek anlamlı) Özrü kabahatinden büyük. (Gerçek anlamlı)

TÜRKÇE DEYİMLERİN ANLATIM ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Deyimlerde biçimce kalıplaşmanın yanı sıra anlamca kalıplaşma da görülmektedir. Bu kalıplaşma da çeşitli anlatım biçimleri göstermektedir.

1.  Dolaylı anlatım :Dolaylı anlatım özelliği gösteren deyimlerde deyimin içindeki bütün sözcükler temel anlamlarını yitirip yepyeni bir anlam oluşturmuşlardır:
borusu Ötmek, can damarına basmak, dizini dövmek, eli açık, imam suyu, köküne kibrit suyu dökmek ... gibi.

2. Yarı dolaylı anlatım : Bu tür deyimlerde, deyimi oluşturan sözcüklerden ancak bir ikisinde anlam değişmesi olmuştur :
acı çekmek, çilingir sofrası, çimdik atmak deyimlerinde acı, sofra, çimdik, sözcükleri temel anlamlarıyla kullanılmıştır.

3 . Dolaysız anlatım : Bu tür deyimlerde deyimin içindeki sözcüklerin anlamlarında bir değişme görülmez :
çoğu gitti, azı kaldı/ beşik kertme nişanlı/ a'dan z"ye kadar/ ağzına bir şey koymamak/ Allah bağışlasın/ canı sağ olsun/ dert ortağı/ para tutmak ... gibi.

4.  Benzetmeli anlatım : "gibi, kadar" ilgeçleriyle kurulan deyimlerin çekimli bir fiille ya da adla yeni bir anlam kazanmak üzere bileştiklerinde benzetmeli bir anlatım oluşturduklarını görürüz :
arı kovanı gibi işlemek/ bacak kadar (boy, çocuk)/ bal gibi/ el kadar/ dolap beygiri gibi dönüp durmak/ tavşan boku gibi ne kokar ne bulaşır.... gibi

5. Karşılaştırmalı anlatım : Kimi deyimlerde bir kavram, olay, durum, bir kimsenin niteliği vb. karşılaştırma yoluyla anlatılmaktadır :
Ayranı yok içmeye atla gider sıçmaya/ Ayasofya'da dilenip Sultanahmet'te sadaka vermek/ Eleğim var sacım var komşuya ne borcum var/ Gelirse hane boş gelmezse daha hoş... gibi.

6. Öykülemeli anlatım : Kimi deyimlerde belli bir kavram, durum küçük bir öykü biçiminde anlatılmıştır :
Bizim tavuk bir yumurta yumurtlar yedi mahalle duyar, elin kısrağı küheylan doğurur, ses çıkmaz. / Maymun yoğurdu yemiş, artığını ayının yüzüne sürmüş.....dersimiz.com gibi

7. Sorulu-yanıtlı anlatım :Bu tür deyimlerde soru-yanıt düzeni içinde bir kavramın, durumun anlatılmak istendiği dikkati çeker:

- Adın ne? - Mülayim Ağa - Sert olsan ne haR edersin? /
-Akıllınız kim? -öndeki zincirli /
-Deve gördün mü? -Yeden ölsün, gibi.

GEÇMİŞTE KULLANILAN DEYİMLERİMİZ
Deyimlerin de belirli bir kullanım süresi vardır. Kullanım süresini dolduran deyimler doğal olarak dilin genel çevriminden çıkarlar, tarihsel bir olgu olarak eski kaynaklarda kalırlar.

*Orhon Yazıtları'nda geçen deyimlerden :
il tutmak: yurt tutmak, yurt edinip oraya yerleşmek.
kara budun : halk tabakası, halk kitlesi, avam.
udısıkı kelmek: uykusu gelmek

*Uygurca belgelerde yer alan deyimlerden :
bay barımlıg : zengin, hali vakti yerinde.
boş birmek: yardtm etmek, iane etmek, feda etmek.
emgek emgenmek : eziyet çekmek.
kara baş : kul, köle, karavaş, cariye.

*Divanü Lugat-it Türk'te (Türk Dili Sözlüğü) geçen deyimler:
ad bolmak : İyilik getirmek.
bürge kişi: bîr yerde durmayan, zevzek, taşkın kimse.
çübür çebür: abur cubur, malın kötüsü ve değersizi.
el bolmak : sulh olmak, barışmak.
iş küdük : iş güç.
istek kopmak: istek gelmek.

*Tarama Sözlüğü'nde yer alan deyimlerden :
ad urmak : ad vermek.
barmak dişlemek: şaşmak.
dik gelmek : itiraz etmek, kafa tutmak.
dili zifir: ağzı bozuk
kulak ovmak: uyarmak.
ögi başına dirilmek : akit başına gelmek.
yavuz dil virmek : acı sözler söylemek, 


Ekleyen : notbak.com