Toplumsal Yapı Ve Toplumsal Gruplar
II. TOPLUMSAL YAPI VE TOPLUMSAL GRUPLAR
Toplumsal yapı birbirinden farklı özelliklere sahip köy, kent, metropol, millet vb. gruplardan oluşur.
a) Köy: İnsanların toprağa yerleşmesiyle beraber köy toplulukları ortaya çıkmaya başlamıştır. Topraktan elde edilen ürünler ve hayvancılık faaliyetleri üretim fazlasını ortaya çıkarmıştır. Bu da özel mülkiyetin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Özel mülkiyetin ortaya çıkması yöneten-yönetilen sınıflarını doğurmuştur. Üretim fazlası aynı zamanda boş zamanları doğurduğundan sanat ve zanaat alanlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Köy topluluklarında ekonomi tarıma ve hayvancılığa dayalıdır. Mekanik dayanışma (imece usulü gibi) vardır. Yani iş bölümü ve uzmanlaşma yoktur. Köy topluluklarındaki aile tipi geniş ailedir ve akrabalık bağları güçlüdür. Birincil ilişkiler görülür. Sınırlı bir nüfus vardır ve nüfus yapısı homojendir. Toplumsal hareketlilik azdır. Gelenek ve görenekler etkilidir.
b) Kent: İlk kentler Mezopotamya’da (M.Ö. 3500) görülmüştür. Antikçağda Roma kentini, Anadolu’da ve Mısır’da kurulan birçok kentleri görmekteyiz. Fakat bu kentler daha çok savunma ve ekonomik işleve sahip kentler idi.
Günümüz kentlerinin ortaya çıkışı ilk kez sanayi devrimiyle beraber ortaya çıkmıştır. Sanayi devrimiyle makineye dayalı üretim ortaya çıkmış, bu da fabrikaların oluşmasına zemin hazırlamıştır. Fabrikaların yakınında yerleşen ve kente göç eden insanlar bugünkü sanayi kentlerinin doğmasına neden olmuştur.
Kentlerde ekonomi sanayi, ticaret ve hizmet sektörüne dayalıdır. Organik dayanışma vardır. Teknik işbölümü ve uzmanlaşma yaygındır. Aile tipi çekirdek ailedir ve akrabalık bağları zayıftır. İkincil ilişkiler daha çok görülür. Nüfus yoğunluğu ve toplumsal hareketlilik fazladır. Nüfus yapısı daha çok heterojendir. Hukuk kuralları etkilidir.
Kentler, çeşitli etnik grupları, kültür ve meslek gruplarını, toplumsal sınıf ve tabakaları içine alan heterojen (ayrı cinsten) yani farklılıkları içeren bir yapı gösterir.
Hızlı kentleşmenin en büyük nedeni göçlerdir.
Kentleşmeye sebep olan diğer önemli nedenler, kırsal alanın ekonomik, kültürel, sosyal olanaklarının yetersizliği ve kent yaşantısının sağladığı olanaklar olarak sayabiliriz. Ülkemizdeki kentleşme Avrupa ülkelerinde olduğu gibi sanayileşme sonucunda oluşmamıştır. Kentleşmede belirleyici olan etken, kırsal yapıda değişmeler ve çözülmeler olmuştur. Ülkemizde kentleşme sonucunda önemli birtakım sorunlar ortaya çıkmıştır. Bunlar; işsizlik, gecekondulaşma, çevre kirliliği, bölgeler arası dengesizleşme, kültürel çözülme ve kuşaklar arası çatışmaların artması gibi sorunlar başlıca sorunlardır.
© dersimiz.com
c) Metropol (Anakent): Metropol kentler birkaç sanayi yerleşim merkezinin birleşmesi sonucu oluşmuştur. Yani kentlerden farklı olarak birden fazla merkeze sahip yerleşim merkezleridir. Metropoller yerleşmenin günümüzde geldiği en üst noktadır. Büyük şehir olarak adlandırılan kentler birer metropoldür.
d) Millet (Ulus): Fransız ihtilalinin etkisiyle feodal düzen yıkılmış ve kapitalist sistemin oluşumu döneminde milletler ortaya çıkmıştır. Fransız ihtilaliyle eşitlik ve özgürlük fikirleri yayılmaya başlamış ve milli irade, milli egemenlik gibi kavramlar önem kazanmıştır. Bu da millet egemenliğine dayanan ulus topluluklarının oluşmasını sağlamıştır. Bir toplumun ulus olabilmesi için ekonomi, toprak, soy, dil, din, ülkü, tarih ve kültür birliği olması gerekir.
Ekleyen : SERKAN DÖRTKAŞ