Osmanlı Devleti'nde Toprak Yönetimi

Osmanlı Devleti'nde Toprak Yönetimi

OSMANLI DEVLETİ’NDE TOPRAK YÖNETİMİ

MÜLK ARAZİ

            Mülkiyet hakkı arazi sahibinin olan topraklardır. Mülk arazi ikiye ayrılır:

Öşri Topraklar: Fethedildiği zaman Müslümanlara verilen topraklardır. Topraklar, sahiplerinin mülkü sayılır, isteyen topraklarını satabilir, bağışlayabilir, vakfedebilir, miras bırakabilirdi. Toprağı işleyenler, elde ettikleri ürünün 1/10’unu vergi olarak devlete verirlerdi. Bu vergiye öşür denirdi.

Haraci Topraklar: Bu toprakların sahipleri Gayrimüslimlerdi (Müslüman olmayanlar). Bunlardan alınan toprak vergisine haraç denirdi.

 

MİRİ ARAZİ

            Mülkiyeti devlete ait olan topraklardır. Devlet bu toprakları işletmesi için üzerinde yaşayan kişilere verirdi. Toprağı iyi ekip biçmeyen veya üç yıl üst üste boş bırakanlardan toprakları geri alınır, başkasına verilirdi. Amaç; tarımda üretimin devamlılığını sağlamaktır. Miri arazinin bölümleri:

  1. Vakıf Arazi: Geliri cami, hastane, kervansaray, medrese gibi bilim ve hayır kurumlarının yapımı, idaresi ve bakımı için ayrılan topraklardı. Vakıf topraklarının gelirlerinden vergi alınmazdı.
  2. Ocaklık Arazi: Kale muhafızlarına ve tersane giderlerine ayrılan sınır boylarındaki araziye denirdi.
  3. Yurtluk Arazi: Sınırları koruma karşılığında sınır boylarında ayrılan araziye denirdi.
  4. Mukataa: Geliri doğrudan doğruya hazineye kalan araziye denirdi. Bu topraklardan elde edilecek gelir peşin olarak mültezim denilen varlıklı kişilere satılır ve mültezimlerden alınan paralar doğrudan hazineye aktarılırdı. Bu sisteme “İltizam Sistemi” denirdi.
  5. Dirlik Arazi: Geliri devlet memurlarına ve askerlere maaş ve görev karşılığı olarak verilen topraklardır. Dirlik gelirlerine göre üçe ayrılırdı:

 

Tımar Sisteminin Faydaları

  1. Vergiler düzenli olarak toplanır.
  2. Bölgenin güvenliği sağlanır.
  3. Devlete yük olmadan asker yetiştirilir, askerlik masrafları azalır.
  4. Toprak sürekli ekip-biçildiği için üretimin devamlılığı sağlanmış olur.
  5. Ülke bayındır (imar) hale getirilir.
  6. Sürekli hazır ordunun bulunmasını sağladı.

 

Devletler Nasıl Gelişir.

- Devletlerde ticaretin gelişmesinde pazara yakın olması ve ticaret yolları üzerinde olması önemli etkendir.

 

Bazı ticaret yolları:

- Kral Ticaret yolu: Lidyalılar kurmuştur. Sart şehrinden başlayıp Sus şehrine kadar devam etmektedir.

- İpek Yolu: Çin’den başlayıp Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, İran üzerinden İstanbul’ kadar uzanan yola ipek yolu adını veriyoruz. Çin’den ipek ticareti yaygın olarak yapıldığı için yola bu ad verilmiştir.

- Baharat Yolu: Hindistan'dan başlayarak İran Körfezi ve Irak üzerinden Suriye limanlarına veya Kızıldeniz yoluyla Süveyş ve Mısır’a kadar  ulaşan yoldur. Uzak Doğu ile yapılan ticaret, Venedik ve Mısırlıların elinde bulunuyordu.

 

- Osmanlı İpek ve Baharat yoluna hakim olunca Avrupalılar yeni ticaret yolları aradılar. Ve Coğrafi Keşifler sonunda Hint Deniz Yolunu buldular. Bu ticaret yolarlının önemi azalmaya başladı.

 

- 1869’da Süveyş Kanalının açılması ile Akdeniz ticareti tekrar önem kazanmaya başlamıştır.

 

- Akdeniz Süveyş kanalıyla okyanuslara açıldığı için ve de boğazlarla Avrupa’ya geçildiği için bizim ticaretimizde önemli bir konuma sahiptir. Bu nedenle ülkemiz deniz ticareti yolları bakımından önemli bir yere sahiptir.


Ekleyen : dersimiz.com