Fütürizm (Gelecekçilik)
Fütürizm (Gelecekçilik)
La Figaro gazetesinde yayımlanan bildirisiyle bütün dünyaya duyurulmuştur. Birinci Dünya Savaşı öncesinde Rus ede-biyatına sıçrayan fütürizm, burada D. Burliuk, A. Kurtçenykh, V. Hlebnikov, V. Mayakovski tarafından temsil edilmiştir. Akım, Fransız şair Apollinaire tarafından 1915'lere kadar savunulmuştur.
Fütürizm, sanayi medeniyetinin şekillendirdiği modern hayat ortamında doğmuştur.
Amacı; bu hayatın en belirgin niteliği durumundaki yenilikleri, dinamizmi, hızı, değişimi, heyecanı, sanata taşımak ve sanatın diliyle ifade etmek; dolayısıyla sanat-hayat arasındaki kopukluğu ortadan kaldırmaktır. Bir başka ifadeyle fütürizm, endüstrileşmenin bütün insan hayatına ve faaliyetlerine aktarılması teşebbüsüdür. Zira onlara göre hayat sürekli bir değişim ve dinamizm içindedir. Bu sebeple fütüristler sanatın her türüne makineyi, hızı ve dinamizmi sokmak istemişler; makineye duydukları hayranlığı ifade etmeye çalışmışlardır.
Fütürizmin bildirisinde yer alan aşağıdaki cümleler, onların arzularını açıkça ortaya koymaya yetecektir:
"Biz, şiirlerimizde tehlike tutkusunu, enerji ve ataklık alışkanlığını dile getirmek istiyoruz. Korkusuzluk, gözüpeklik, başkaldırı, şiirimizin başlıca öğeleri olacaktır. Edebiyat şimdiye dek dalgın hareketsizliği, kendinden geçişi ve uykuyu övdü. Biz, saldırgan dinamizmi, hummalı uykusuzluğu, koşuyu, ölüm perendesini, şamarı ve yumruğu yücelteceğiz.
Dünyanın görkemliliği yeni bir güzellikle zenginleşti: Hız güzelliği. Ateş soluyan yılanlara benzer borularla donatılmış bir yarış otomobili, kükreyen bir yarış otomobili, Samothrake Nike'si heykelinden daha güzeldir. (...)
Biz, müzeleri, kitaplıkları, her türlü akademiyi yıkmak istiyoruz.
Biz, çalışmanın, zevkin ya da ayaklanmanın harekete geçirdiği büyük toplulukların şiirini söyleyeceğiz; modern kentlerdeki devrimleri yaşayan çok renkli ve çok sesli yığınları söyleyeceğiz; şiddetli elektriğin ay ışığı altında yangın gibi parlayan şantiyelerin ve tersanelerin gece coşkusunu; dev koşucular gibi bir yandan bir yana nehirleri aşan, güneşte bıçak gibi parıldayan köprüleri; ufukları koklayan serüvenci gemileri; üzengisi borulardan yapılmış kocaman çelik atlar gibi, raylar üzerinde eşelenen geniş göğüslü lokomotifleri; pervanesi rüzgârda bir bayrak gibi çırpınan uçakların akıp giden uçuşlarını söyleyeceğiz."
Yeni bir hayat ve yeni bir anlayış içinde olan fütüristler, sanat ve edebiyatı baştan başa yenilemek arzusuyla kendilerinden önceki bütün sanat telakkilerine hücum ederler. Rus fütüristleri bu konuda şunları söylerler: "Biz, çağımızın yüzüyüz. Çağımızın av borusu, sözcükler sanatında bizimle ses veriyor. Geçmiş daracıktır. Akademi ve Puşkin hiyerogliflerden daha anlaşılmazdır. Puşkin'i, Dostoyevski'yi, Tolstoy'u, vb.'ni, çağdaşlık gemisinin bordasından fırlatıp atmak gerekir."
Tema
Fütüristler, geleneksel temaları bırakırlar.
Modern çağın, tekniğin, makine gücünün hâlde sağladığı ve gelecekte sağlayacağı bolluğu, refahı, huzuru savunurlar. Geçmiş-hâl-gelecek ve bunlara ait duygular aynı anda verilmeye çalışılır.
Duygunun yerini makine, çark ve fabrika gürültüleri almıştır.
Onlar, hayatı dinamizm içinde vermek ve daima değişeni yakalamak isterler.
Şekil
Fütüristler, geleneksel şekilleri bir yana bırakırlar.
Şiirin şeklinde yenilikler getiren fütüristler, vezin ve kafiyeyi kaldırmış, belli bir mısra tekniği kullanmamışlardır.
Alışılmış cümle, sanat tarzları ve mecazları yıkarlar.
Şiir sentaksını(söz dizimi) ve söyleyişi basitleştirmişlerdir.
Not: Bildirilerinde bu konuda şunlar yazılıdır: 'Sözdizimine, noktalamaya, sıfata, zarfa hayır! Fiil, mastar hâlinde kullanılacaktır; çünkü yalnız mastar hâlindeki fiil, hayatın sürekliliğini duyurabilir. Sıfat kalkacaktır; çünkü bu yolla çıplak kalan isim, asıl rengini koruyabilecektir. Zarf kalkacaktır; çünkü zarf cümleye, tedirgin edici bir ton birliği verir. Hep çift isim kullanılacaktır; yani isim, arada herhangi bir bağlaç olmaksızın, kendine benzeyen bir başka isim tarafından izlenecektir."
Ekleyen : dersimiz.com