Cumhuriyet Yönetiminin Özü - Kanun Nasıl Yapılır?
YAŞAYAN DEMOKRASİ
Kurultaydan Meclise:
- Orta Asya’daki Türk devletlerinde (Göktürk. Hun…) hükümdarın yanında Kurultay (Toy) denilen meclis görev yapardı. Bu meclis karar almazdı hükümdara danışma görevi yapardı. Son söz hükümdarındır.
- Eski Türklerde hükümdar ülkeyi Tanrı adına yönettiğine inanılırdı. Bu inanca “Kut” denirdi.
- Türkler Müslüman olduktan sonra devlet işlerinin görüşüldüğü yere “Divan” denirdi. Divanda hükümdara danışma görevi yapardı.
- Osmanlıda ise devlet işlerinin görüşüldüğü yere “Divan-ı Hümayun” denirdi. Burada şimdiki gibi bakanlıklar türü yapılanma vardı. Son söz padişahın olsa da bazı kararlar alınır. Büyük davalar çözüme kavuşturulurdu. Devlet adamlarının atamaları yapılırdı.
- Tanzimat Fermanı Osmanlıda demokrasi için ilk adım sayılır. I. Meşrutiyetle(1876) halk ilk defa yönetime katılmıştır. İlk anayasa “Kanun-i Esasi” yürürlüğe girdi ve meclis açıldı.
- M. Kemal Atatürk 23 nisan 1920 de TBMM’yi açarak halk egemenliğine dayalı yönetime adım atmış. 29 ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilanı ile Türkiye’nin yönetim yapısı oluşmuş ve demokratik yönetime geçilmiştir.
YÖNETİMİN ÖZÜ
Geçmişte çoğu ülke mutlakıyet (krallık) ile yönetilmekteydi. Bu yönetimde kişi hakları geri plandaydı. Kişi hak ve özgürlüklerini yöneticiler istediği gibi kısıtlayabilirdi.
- Magna Carta ile Avrupa’da demokrasi adımı atıldı. Meşruti yönetimler kurulmaya başladı.
- 18, yy’dan itibaren özgürlük, eşitlik, adalet gibi kavramlar hızla yayılınca Cumhuriyet ve demokrasi kavramları yerleşmeye başladı.
- Bugün dünyadaki ülkelerin çoğu demokrasi ile yönetilmektedir.
Devlet, toplum yararına çalışan, toplum içerisinde ilişkileri düzenleyen, toplumun uyacağı kuralları koyan ve halkını iç ve dış tehditlere karşı koruyan düzene denir .Anayasamıza göre egemenliğin sahibi Türk milletidir. Millet, egemenlik hakkını Anayasanın koyduğu esaslara göre yasama, yürütme ve yargı organları eliyle kullanır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinde, yasama TBMM, yürütme hükümet, yargı ise bağımsız mahkemeler tarafından yapılır. Bu faaliyetlerin ayrı ayrı organlar tarafından yerine getirilmesine "Güçler Ayrılığı İlkesi" denir.
- Yasama (Yasa Yapma) = TBMM’nin (Türkiye Büyük Millet Meclisi)
- Yürütme (Yasaları Uygulama) = Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı’nın
- Yargı (Yasalara Uymayanları Cezalandırma) = Bağımsız Mahkemelerin işidir.
KANUN NASIL YAPILIR?
Kanun mecliste hazırlanır ve şu aşamalardan geçer.
1- Kanun teklifi yada tasarısı milletvekilleri veya bakanlar kurulunca verilir.
2- Hazırlanan teklif yada tasarı Meclis başkanına sunulur.
3- Meclis başkanı İncelemesi için kanunu ilgili komisyona gönderilir.
4- Komisyon inceleyip rapor hazırlar.
5- Hazırlanan kanun raporu tüm milletvekillerinden oluşan genel kurula sunulur ve oylanır.
6- Mecliste kabul edilen kanun onay için Cumhurbaşkanına gönderilir.
7- Cumhurbaşkanı onayladıktan sonra Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girer.
* Cumhurbaşkanı kanunu onaylamazsa (veto ederse) meclise geri gönderir. Meclis kanunu hiç değiştirmeden tekrar kabul ederse Cumhurbaşkanı kanunu imzalamak zorundadır.
* Cumhurbaşkanının kanunu kabul etmeyip meclise göndermesine “veto hakkı” denir.
* Cumhurbaşkanı bu kanunu iptal ettirmek isterse Anayasa Mahkemesine ya da Referandum’a (halkoylamasına) sunar.
Kamuoyu: Bir konuda halkın ortak karar ve düşüncelerine kamuoyu denir. Kamuoyu basın yayın yada sivil toplum örgütlerince oluşturulur.
Sivil Toplum Örgütü: Gönüllü insanlardan kurulan ve bir amaç için oluşturulan kuruluşlardır. TEMA Vakfı, TEV, LÖSEV, gibi…
Ekleyen : dersimiz.com