Bibliyografya, Portre, Çeviri - Adapte
BİBLİYOGRAFYA:
Eski Yunancada vasıflandırmak anlamına gelen biblios (kitap) ile grapho(yazma) kelimelerinden türemiştir. "Kitaplar hakkında yazı" anlamında kullanılmıştır. Kısaca bibliyografya; bilim, sanat gibi fikir ürünleri ve kayıtlarla ilgili yayınları bir düzen içerisinde toplayan listedir. Fakat genellikle anlattıkları eserlerin nerede bulunduklarını göstermezler. Bu özellikleriyle kataloglardan ayrılırlar.
İlk bibliyografya eserimiz Kâtip Çelebi’nin yazdığı Keşfü’z Zünun adlı eserdir.
PORTRE:
Bir kişiyi karakteristik özellikleriyle okuyucuya tanıtmak amacıyla yazılan edebi yazılara denir.
Gözlem esastır. Bu tür yazılar roman, hikâye, biyografi, anı, gezi yazısı gibi türlerin içinde yer alabilir. Özellikle roman ve hikâyelerde kahramanlar, yeri geldikçe gerek dış görünüşleriyle gerekse karakter özellikleriyle okuyucuya tanıtılır. Roman ve hikaye içerisinde geçen portre bölümleri yanında bağımsız bir edebi tür olarak yazılmış portreler de vardır. Konusuna göre fiziksel (tensel) portre ve ruhsal (tinsel) portre olmak üzere ikiye ayrılır. dersimiz.com
ÇEVİRİ-ADAPTE:
Bir dilden başka bir dile aktarılan yazıya veya esere çeviri ya da tercüme denir.
Çeviri yapan kişiye çevirmen veya mütercim adı verilir.
Yabancı dilde yazılmış bir edebiyat eserini yerli özelliklere ve adetlere uyacak şekilde değiştirerek kendi diline çevirmeye adapte, adaptasyon veya uyarlama denir.
Çevirilerde genel olarak eserin tamamına sadık kalınırken, adaptelerde kişi ve yer isimleri değişebilir. Yerli kültür unsurları, halk deyim ve terimlerinden yararlanılır. Eklemeler ve çıkarmalar yapılabilir. Sadece adapte edilen eserin konusu ve ana düşüncesi değişmez. Ahmet Vefik Paşa, Moliere’den yaptığı adaptelerle bu türün ilk ve en güçlü temsilcisi olmuştur.
Ekleyen : dersimiz.com