Adjectives And Adverbs (sıfatlar ve zarflar)
ADJECTIVES AND ADVERBS
Adjective >>> bir ismi tanımlar >>> a pretty girl
Adverb >>> bir fiili tanımlar >>> speak fluently
****Adverb, sıfatın sonuna -ly eki ile oluşur. >>>> serious / seriously
Ancak sıfat ve zarf biçimi aynı olanlar vardır >>>> fast hard
****Sonu -ly ile biten her sözcük zarf olmayabilir >>> friendly …. Lovely
bunlar sıfattırlar >>>>> an elderly woman ….. a lovely day
A D J E C T I V E S
1-1 İsmin önünde yer alır >>>>> He is a good cook
This is hard work
Those are nice shoes
****Yaygın olarak "be become get " ile kul
"seem appear look feel taste smell sound " gibi duyu fiilleriyle de sıfat kull. Çünkü bu fiiller bir eylem bildirmezler. Bir nesnenin durumunu ifade etmemizi sağlarlar.
BE + ADJ >>> She was rather plump last year, but now she is slim.
BECOME + ADJ >>> She got happy when she learnt that she had passed the exam
GET became
SEEM look
APPEAR + ADJ >>> You seem tired. Did you work hard in the Office ?
LOOK appear
***seem ve appear' dan sonra to be + adj de kullanabiliriz
look ' dan sonra to + inf gelmez
------Don't try to speak to her. She seems to be angry
appear
FEEL + ADJ >>> I felt sad when I got the bad news.
Do you still feel tired ? ( Are you still tired ? )
TASTE + ADJ >>> The dinner tasted delicious = The dinner was delicious
SMELL + ADJ >>> The rooms smells awful = There is an awful smell in the room.
SOUND + ADJ : Gördüğümüz bir durumu ifade ederken look-seem-appear kull.
Duyduğumuz bir durum için sound kull.
….The music sounds a bit loud. I talked to her on the phone. She sounded ill.
****Look - feel - taste - smell- sound >>> like ile kullanılırsa devamında bir isim gelir.
Look like + a noun (resemble) benzemek anlamındadır
She looks like her mother.
Feel like + a noun gibi hissetmek, gibi durmak
She still feels like a chıld. This material feels like wool.
Taste like + a noun tadı …….ya benziyor
This coffee tastes like hot water. Did you forget to put coffee in it ?
Smell like + a noun gibi kokuyor
I didn't like the smell of the perfume. It smelt like soap.
Sound like + a noun gibi geliyor
We heard a loud noıse. It sounded like a car crash.
****Look- taste- smell eylem bildiriyorsa zarf kullanılır
She looked angry >>>She looked at me angrily
The soup tasted delicious >>> She tasted the soup suspiciously
The flowers smelt wonderful >>> She smelt the flowers happily.
***Turn ve grow dan sonra bir nesnenin durumundaki değişikliği ifade etmek için sıfat kullanılabilir.
Her hair has turned grey now.
We began to walk home when it grew dark.
***Bu fiiller eylem bildiriyorsa zarf kullanılır.
Children grow quickly.
The turned round the corner fast.
***Keep ve remain bir nesnenin durumunu ifade ederken sıfatlarla kullanılabilen fiillerdir.
Although things were goıng badly, he kept calm.
Nothing remain unchanged.
1.2. The Order of the Adjectives
En yaygın kullanılan dizim: a. size
b. age
c. shape
d. colour
e. material
f. origin
ex. A small round table
a tall thin man
an expensive Swiss watch
** beautiful, nice, lovely, fine gibi duygularımızı ifade eden sıfatlar varsa en başta yer alır.
ex. a lovely, small, wooden house
a nice, old, Turkish song
** pretty, bir başka sıfatın önünde yer alıyorsa ve aralarında virgül yoksa 'çok, oldukça' 'quite, very' anlamındadır.
ex. Their daughter is a pretty tall girl.
Eğer 'hoş, güzel' anlamındaysa iki sıfat arasında virgül kullanılır.
ex. Their daughter is a pretty, tall girl.
Their daughter is a tal, pretty girl.
** Sıfatların bu dizimi, bir sıfat tamlaması içinde önemlidir. Eğer sıfatları tanımladıkları isimden sonra kullanıyorsak, bu sıra o kadar önemli değildir ve iki sıfat arasında 'AND' kullanırız.
ex. İstanbul is big and noisy.
She is tall and thin.
** Sıfatlar, aynı nesnenin birbirleriyle çelişen yönlerini tanımlıyorsa 'BUT' kullanırız.
ex. İstanbul is nice but polluted.
She is very pretty but a little short.
1.3. Present and Past Participles As Adjectives
Present ve Past Participle bir fiil bölümünden türeyip cümle içinde sıfat görevinde bulunan sözcüklerdir.
Ex. running water
stolen money
baked potato
Present participle→ -ing
Past participle→ -ed
- Bir ismin -ing veya -ed ile tanımlanacağı öncelikle o ismin etkileyen (active) ya da etkilenen (passive) taraf olmasına bağlıdır. Eğer tanımladığımız isim, o eylemin olmasına neden oluyorsa yani etkiliyorsa, o ismi -ing ile; eylemden etkileniyorsa, ismi -ed'li bir sıfatla tanımlayabiliriz.
Ex. His job is boring.
He is bored with his job.
- Bir ismin -ing ya da -ed'li bir sıfatla tanımlanması eylemin devam etmekte olan bir eylem mi yoksa tamamlanmış bir eylem mi oılduğuna da bağlıdır.
Ex. Turkey is among the developing countries.
(gelişmekte)
The USA, England and Germany are among the developed countries.
(gelişmiş)
I need some boiled water to make coffee.
(kaynamış)
You should put macaroni into boiling water.
(kaynamakta)
? -ing ve -ed'li sıfatların en yaygın kullanımı active-passive noktasında yoğunlaşır.
Ex. The hurricane damaged a large area. Because of the damaging hurricane, a lot of people are homeless now. (active)
They stole money from the bank, and the stolen money hasn't been found yet.
(passive)
The road is blocked by the fallen trees.
(passive)
I very much like to watch the falling snowflakes.
(active)
Ekleyen : notbak.com