Özellikle müzikte olmak üzere, bir çok alanda sık sık kullanılan klasik kelimesi, ülkelere ve çağlara göre çok değişik gerçeklikleri kapsar. Klasik müzik popüler veya hafif diye adlandırılan müziklerin karşıtı gibi ele alınabilir ve o zaman Pérotin den (ykl.1200)Pierre Boulez in izleyicilerine... devamı
Barış Manço, 1 Ocak 1943'de İsmail Hakkı Bey ile Rikkat Uyanık Hanım'ın ikinci oğulları olarak dünyaya geldi. 1959 yılının Nisan başında Galatasaray Lisesi konferans salonunda ilk resmi konserini verdi. Daha önceleri kendi kendine gitar çalmayı öğrenen Barış Manço... devamı
Osmanlı dönemi müziğinin en önemli üflemeli çalgılardan Ney, insanoğlunun ürettiği belkide ilk çalgılardan biri olan ve kamıştan üretilmiş üflemeli çalgılarından olup, tarihin derinliklerinden gelmiş ilkel donanımlı bir çalgı olmasına karşın, insanı etkileyen uhrevi ve doğal bir sese sahiptir.... devamı
Antonio Vivaldi (Venedik, 4 Mart 1678- Viyana, 28 Temmuz 1741) Antonio Vivaldi, Giovanni Vivaldi ve Camilla Calicchio'nun ilk çocuğu olarak 1678'te Venedik'te dünyaya geldi. Lakabı Kızıl Rahip'ti. Babası, önceleri berberlik yapmış, daha sonra ise başarılı bir kemancı olmuştu. Vivaldi... devamı
27 Ocak 1756'da Avusturya'da Salzburg şehrinde doğdu. 5 Aralık 1791'de Viyana'da öldü. Babası Leopold Mozart, Salzburg Başpiskoposluğu Saray Orkestrası'nda keman çalan, bir çok besteler ve keman için bir metod yazan bir müzikçiydi. Oğlu Wolfgang üç yaşına geldiği zaman kendisinden beş yaş büyük olan... devamı
Gitar 13.yy'dan beri Avrupa'da kullanılan bir çalgı olmuştur. Ancak , soy bakımından burada yeterince açık bir kimliğe sahip değildir. İsmini büyük ihtimalle Yunanlılardan almıştır. Biraz geriye doğru gidildiğinde formal yönden "Gitara"ya bir hayli benzediği , ancak çok fazla değişim gösterdiği görülür.... devamı
Ud kelimesinin aslı Arapça dır: "sarısabır veya ödağacı" anlamındaki "el-oud'dan gelir. Baştaki 'el'- kelimesinin, bazı dillerde olup bazılarında olmayan harf-i tarif (belirgin tanım edatı) olduğunu bilen Türkler bu edatı atmış, geriye kalan 'oud' ('eyn, waw, dal) kelimesini de -gırtlak yapıları... devamı
Bu çalgının yapımı ondokuzuncu yüzyılın ilk yarısındadır. İlk kez Adolphe SAX (1814 - 1849) adlı bir çalgı yapıcısı bu çalgıyı 1840 yılında oluşturmuştur. Çalgının adını oluşturan kelimenin ilk Üç harfi (Sax) bulgucunun adı olup (Phone) da Yunanca; ses anlamındadır.... devamı
Notaları nasıl daha çabuk görür görmez tanıyabileceğimizi bir çalışma ile öğrenelim. Önce do-re-mi-fa-sol-la-si-ince do notalarını isimleriyle ezberleyin(Kalından inceye doğru) Sonra ince do-si-la-sol-fa-mi-re-do sırasıyla ezberleyin(İnceden kalına doğru)... devamı
Franz Liszt, (d. 22 Ekim 1811, Macaristan - ö. 31 Temmuz 1886, Almanya) 19. yüzyılın en önemli piyanistlerinden birisi, senfonik şiir tarzının yaratıcısı olan bestecidir 22 Ekim 1811'de Macaristan'ın Doborján (Raiding) kentinde doğan küçük Putzi (Franz Liszt), ilk piyano derslerini... devamı
Ses, gırtlağın iki yanındaki tellerin yani ses tellerinin titreşimiyle oluşur. Gırtlak kasları, ses tellerinin uzunluk ve gerginliğini kontrol ederek titreşimi ayarlar. Sesin yanlış kullanımı sonucunda ses telleri hasar görebilir ve bunun sonucunda da bazı rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.... devamı
İlk Pianoforte İtalyan Cristofori' nin elinden çıktı (1711). Fransız Marius'un bu çalgıya katkısı, tokmaklı klavseni bulmak oldu. Saksonyan G. Silbermann ise, Schröter' in çekiç sistemini geliştirdi ve J.S. Bach'ın da değerli öğütlerinden yararlanarak, klavyenin tüm ses genişliğinde eşit bir otum elde etmeyi başardı.... devamı
Farsça kökenli bir kelime olan "kemençe" aynı dildeki "keman(=yay,kavis)" kelimesi ile "-çe(=küçültme eki)" ekinin bir araya gelmesinden oluşur ve "yayla çalınan küçük saz" anlamını taşır. Orta Asya'da şekil olarak bugünkü kemençeye tam benzemeyen, fakat onun atası sayılabilecek birçok saz... devamı
Yaylı tanburun yapısı hakkında görüş belirtmek için birazda tanburdan bahsetmek gerektiği fikrindeyim Türk sanat musikimizin piyonası sayılan tanburun kendine has çok derinden ve içli bir sesi vardır. Klasik tavırla çalındığında dinlemesine doyum olmaz birçok sazla uyumu... devamı
Konik borulu ve pistonlu bir bakır çalgı olan tuba, kalın sesinden dolayı, daha çok askeri bandolarda kendine yer bulmuştur. Tuba, ilk olarak Romalıların düz trompeti, daha sonra ise Trompetin Latincesi anlamında kullanıldı. 1835'te Berlinli Wilhelm Wieprecht tubanın(Fa Sesli Bas Tuba) patentini alan ilk isim oldu.... devamı
Anadolu'da daha çok kadinlar tarafindan dügünlerde ve özellikle kendi aralarinda düzenledikleri eglencelerde kullandiklari ve halk arasinda ''dümbelek, dümbek, cümlek, küp'' gibi adlarla çalinan sazlardan fazla farkli olmayip , sadece gövde kismi agaç ve ya metalden yapilip derisi ise vidalar... devamı
Müzik (Musiki), "İnsanların kelimeler ile anlatamadığı duygu, düşünce ve hislerini melodik seslerle anlatma sanatıdır". Müziğin diğer bir tanımı ise "insanların kendi yapılarına uygun, yaşadığı ortama göre sesleri kullanma sanatıdır" şeklindedir.... devamı
Türk Müziği Üflemeli Çalgıları- KAVAL : Üflemeli halk çalgılarımızın en eskisi olup dilli ve dilsiz kaval olmak üzere iki çeşidi vardır. Ağaçtan yapılmış olup blokflüt gibi önde yedi, arkada bir olmak üzere sekiz deliği vardır.MEY : Bir gövde üzerine, üflemek için takılmış bir kamıştan meydana gelmiştir.... devamı
Kabak kemane, Türk Halk Müziği'nin telli, yaylı ve deri kapaklı sazlarımızın tek örneğidir. Menşei Orta Asya'ya dayanmaktadır. Kabak kemane, Türkiye'de özellikle Batı Anadolu'da (Ege Bölgesi'nde) yaygın olarak kullanılan bir sazdır.... devamı
BONA:Notaları ritmik değerlerine uygun okumaktır.Bu derste küçük bir örneği bona olarak okumayı öğreneceğiz.Önce notaların değerlerinin yalnızca bir kısmını öğrenelim.Yani notaların uzunluk kısalıklarını…Aşağıda gördüğünüz "dörtlük" nota, diğerinden iki kat daha uzundur, "sekizlik" nota da ona... devamı
(1532 yılında Mons'da doğmuş, 14 Haziran 1594 yılında Münih'de ölmüştür). Orlando Di Laso, yaşadığı asrın zengin ruhunu çeşitli şekilde temsil etmektedir. Flaman ekolünün geleneklerine bağlı olarak yetişen genç Orlando Di Lasso, sonraları Mozart'ın yaptığı gibi etrafındaki gelişmeleri dikkatle incelemiştir.... devamı
Mandolin, lavta ile akraba, küçük, telli bir çalgıdır. 18. Yüzyılda gelişti ve çeşitli İtalyan kentlerinde değişik biçimleri üretildi. Bunlardan Napoli' de yapılan modeli, mandolinin temel tipi haline geldi. Perde düzeni kemanla tümüyle aynı olan... devamı
Kânunun bazı kaynaklara göre büyük Türk bilginlerinden FARABİ (870-950) tarafından icat edildiği söylenmektedir, aynı kaynaklar FARABİ'nin "Kânun "üzerinde çeşitli değişiklikler yaptığını da öne sürmektedir. Ancak, antik çağda Mısır ve Sümerliler tarafından kullanıldığını gösteren... devamı
Viyola çalmak demek, biraz büyükçe bir keman çalmak demektir. Bu nedenle, çocuğun doğrudan doğruya viyolaya başlaması değil, önce keman sonra viyolaya geçmesi düşünülmelidir. Viyolada kemandan daha çok parmakların aralarını açmak gerektiğinden, kemandan sonra buna alışılacağı akla en yakın olanıdır.... devamı
Arp, en eski telli çalgılardan biridir. Bir yayla ok atılırken gerilip bırakılan yay kirişi bir tınlama sesi çıkarır. Tek telli olan yaya değişik uzunluklarda teller ekleyip onların gerginlikleriyle oynayarak değişik sesler çıkarıldı Sonraları sesi yükseltmeye elverişli bir gövde(tını kutusu) eklenince... devamı