Türkçede ile, yalnız, ancak kelimeleri

İLE

Yerine "ve" getirilemiyorsa edat, getirilebiliyorsa bağlaç olur.

Yarın gemiyle gidecekler.                   (araç,)

Tavanı fırçayla boyadı.                     (alet, gereç)

Körle yatan şaşı kalkar.                    (birliktelik)

Araba hızla uzaklaştı.                         (durum)

Köprü şiddetli yağmurla yıkıldı.             (etkisiyle)

Ağaçların yıkılmasıyla yollar kapandı.     (neden - sonuç)

 

·                     Annemle babam yarın geliyor.   (ile = ve)      (bağlaç)

·                     Gelmesiyle gitmesi bir oldu.       (ile = ve)     (bağlaç)         

 

YALNIZ

"Sade, sadece, tek, bir" anlamlarında kullanıldığında edat olur."Sade, sadece, tek, bir"  sözcükleri "yalnız" anlamında kullanıldığında edat olur.Yerine "ama" getirilebiliyorsa bağlaç olur.

 

Ben bu dünyada yalnız seni sevdim.  (sade, sadece, tek, bir)

Yalnız benim için bak yeşil yeşil.       (sade, sadece, tek, bir)

Sen sade beni dinle.                           (yalnız)

Ben sadece konuşmak istemiştim.      (yalnız)

Doğum günüme bir sen gelmemiştin. (yalnız)

Tek sen misin ayrılan?                                   (yalnız)

 

·                     Seni dün çok aradım; yalnız ulaşamadım. (yalnız = ama) (bağlaç)

·                     Akşam gelecektim; yalnız uyuyakalmışım. (yalnız = ama) (bağlaç)

·                     Şair yıllardır yalnızmış.                      (isim)

·                     Şair yalnız yaşıyordu.             (zarf)

·                     O, yalnız bir şairdi.                 (sıfat)

·                     sade dondurma                (sıfat)         ...sade giyinirdi. (zarf) ...oldukça sadeydi. (isim)

·                     tek kitap               (sıfat)         ...tek gelecekti.  (zarf) ...evde tekmiş.        (isim)

·                     bir akşam             (sıfat)         ...bir bir söyledi. (zarf)            ...tembelin biriydi.   (zamir)

 

ANCAK

"Sadece, olsa olsa, en çok" anlamlarında kullanıldığında edat olur.Yerine "ama" getirilebiliyorsa bağlaç olur.

 

Bu soruyu ancak öğretmen çözebilir.   (sadece)

Bu eski ev ancak on beş milyar eder. (en çok)

 

·                     Çok çalışmıştı; ancak kazanamadı.    (ancak =ama) (bağlaç)

·                     Çocuklar eve ancak gelebildi.                        (zarf)


Ekleyen : Mehmet Akif Güner